Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından aileleriyle birlikte Kırıkkale’ye yerleşen depremzede kadınlar, yaşadıkları acı hatıralarla dolu bir hayat sürüyor. Sevdiklerini kaybetmenin acısını derinden hisseden depremzedeler, Aile Destek Merkezi’nde hem psikolojik destek alıyor hem de meslek öğrenerek aile bütçesine katkı sağlıyor.
Kahramanmaraş merkezli, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerin ardından birçok aile Kırıkkale’ye yerleşti. Depremzede aileleri, Kırıkkale’de yeniden hayata tutunmalarına rağmen yaşadıkları acıyı unutamıyor. Yahşihan Kaymakamlığı tarafından, Kırıkkale Valiliği koordinesinde yürütülen projeyle Aile Destek Merkezi’ne (ADEM) kayıt olan depremzede kadınlar, hem psikolojik destek alıyor hem de meslek öğrenerek aile bütçelerine katkı sağlıyor.
Kırıkkale Valisi Mehmet Makas, ADEM’i ziyaret ederek depremzede kadınlar ve diğer kursiyerlerle bir araya geldi. Moral ve motivasyon amacıyla depremzede kadınları ziyaret eden Vali Makas, 2 yıl önce deprem bölgesini ziyaret eden NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, “Bu felaketin altından kalkabilecek tek millet, Türk milletidir” sözlerini hatırlatarak, “Milletimiz, birlik ve dayanışma içinde her zorluğun üstesinden gelmeye muktedirdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce yapmış olduğu konuşmada dile getirdiği “Bizim insan anlayışımızın odağında ‘insan’ vardır” sözlerini de hatırlatan Vali Makas, “Devlet, nasıl ki esnafla müşteri arasında olduğu gibi ‘Müşteri memnuniyeti esastır’ diyor. Bizim yaptığımız hizmette de sizin memnuniyetiniz esastır” ifadelerini kullandı.
“5 yakınımı kaybettim”
Depremde büyük acılar yaşayan kadınlar, devletten aldıkları destek sayesinde hayata yeniden tutunmaya çalıştıklarını söyledi. Depremzede kadınlar, o gece yaşadıklarını ve yeniden hayata tutunma süreçlerini anlattı. Osmaniye’den Kırıkkale’ye gelen 52 yaşındaki Rahime Domurcuk, depremin etkisini unutamadığını belirterek, “Allah kimseye yaşatmasın, asrın felaketi O saniyeler geçmek bilmedi. Bir dakikadan fazla sürdü. Duruyor gibi oldu, tekrar başladı. ‘Sonumuz geldi’ dedik ama ömrümüz bitmemiş. Her yer çok kötüydü, ailemize ulaşamadık. 5 yakınımı kaybettim. Ağabeyim, yengem ve üç yeğenim, bir yeğenim de annesine yatmaya gittiği için onu da kaybettim. Aileden yalnızca bir çocuğumuz hayatta kaldı. Çok acıydı, çok kötüydü. Burada kısmetimiz varmış, geldik. Çocuklarımız okula devam ediyor, eşim iş buldu. Eşyalı bir ev tuttuk, yaşamımızı sürdürmeye çalışıyoruz” dedi.
“Küçük kıyamet gibiydi”
Osmaniye’den gelen iki çocuk annesi Derya Kelkoca (47) ise, “Akşamdan hiçbir şey yoktu. Gece korkunç bir sarsıntıyla uyandık. Eşime, ‘Durur’ dedim. Biraz bekledik, sonra eşyalar devrilmeye başladı. O an eşim bağırdı, ‘duvarlar yıkılıyor, öleceğiz’ dedi. Yataktan nasıl kalktığımızı bilmiyoruz. Komşuların çığlıkları kulaklarımızda yankılanıyordu. O sallantı, o korku çok kötüydü. Allah kimseye bir daha yaşatmasın. Evden çıktık ama bir daha geri dönemedik. O gece hiç bitmedi, sabah olmadı. Hava çok kötüydü, soğuktu, yağışlıydı. Arabaya sığındık ama o araba bile öyle bir sallanıyordu ki ısınabilmek için büyük ateşler yaktık. Polisler ‘geri dönün! Bina yıkılıyor, herkes altında kalacak’ diye bağırıyordu. O sırada motordan düştüm. Eşime, ‘sen git, ben kalayım’ dedim. ‘hayır, koş, koş’ diye bağırdı. Arkama döndüğümde bina yıkılıyordu, küçük bir kıyamet gibiydi” şekline konuştu.
“Moral buldum”
Psikolojik olarak büyük destek gördüklerini ifade eden Kelkoca, “Psikolojik olarak büyük destek gördük. Burada tel kırma ve deri kurslarına katıldım. Ürettiklerimi satarak elime harçlık geçiyor. Hem maddi hem de manevi olarak moral buluyorum. Keşke daha önce de böyle bir imkanımız olsaydı” ifadelerini kullandı.
“Herkes hayalleriyle uykuya daldı”
Mersin’den gelen iki çocuk annesi 65 yaşındaki Aynur Yıldız da, depremde yaşadığı korku dolu anları unutamadığını belirtti. O gece herkesin hayalleriyle uykuya daldığını ifade eden Yıldız, “Sabahın dört çeyreğinde büyük bir sarsıntıyla uyandık. Evde panik içinde terliklerimizle, pijamalarımızla kendimizi sokağa attık. Belediye bizi bir düğün salonuna yerleştirdi” dedi.
“Şefkatle karşılaştım”
Aile Destek Merkezi’nde kendisine sunulan imkanların hayatını değiştirdiğini aktaran Yıldız, “Kapıyı çalıp içeri girdiğimde büyük bir ilgi ve şefkatle karşılaştım. ‘Burada ne yapıyorsunuz’ diye sordum. ‘Kursiyerlerimiz var, pasta, deri, takı gibi birçok alanda kurs veriyoruz’ dediler. O gün bugündür, her sabah bir öğrenci gibi kursa geliyorum. Takı yapmayı öğrendim ve semt pazarlarında satış yapıyorum. Bu da aile ekonomime katkı sağlıyor. Sayın Kaymakamıma, Demet Hanım’a, Sayın Valime ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Asfalt bile sallanıyordu, sanki bizi içine alacak gibiydi”
Hatay’ın Antakya ilçesinden gelen üç çocuk annesi Belma Can (57), beşinci katta oturduğunu ve depreme uykuda yakalandıklarını anlattı. Can, “Büyük bir dolap üzerime devrildi. Çocuklarım beni kurtardı. O enkazın altında kaldım. Beşinci kattan nasıl indiğimizi bilemedik. Korkuyla, ağlayarak, ağıtlar yakarak aşağıya indik. Asfalt bile sallanıyordu, sanki bizi içine alacak gibiydi. Üç gün boyunca korkumuz geçmedi. Ne eve girebildik ne de başka bir yere sığınabildik. Çok zordu Allah kimseye yaşatmasın” ifadelerini kullandı.
“Eşimin amcasının torunları, 5 kişi Üzerlerine bina yıkılarak hayatlarını kaybetti”
Hatay’ın Belen ilçesinden gelen iki çocuk annesi Ferdane Özbek (66), “4 katlı bir binadaydım. Orta kattaydım. Üst katlar hasar görmedi ama benim bulunduğum kat ve alt katlar büyük hasar aldı. Ne varsa üzerimize yıkıldı. Yağmur çok kötü yağıyordu. Kapılar, pencereler kendiliğinden açılmıştı. Aşağı indik, komşunun arabasına sekiz kişi sığındık. Yağmurdan korunabilmek için Çok şükür canımıza bir şey olmadı ama evimiz ağır hasar gördü. Eşimin amcasının torunları, 5 kişi Üzerlerine bina yıkılarak hayatlarını kaybetti” dedi.
“Ürettiklerimi pazarda satıyorum”
Özbek, Aile Destek Merkezi’nde (ADEM) aldığı eğitimler sayesinde üretmeye devam ettiğini söyledi. Yıllardır kurslara katıldığını ve el emeği ürünler yapmaya alışkın olduğunu belirten Özbek, “Burada kurslar olduğunu öğrendim ve hemen katıldım. Ürettiklerimi pazarda satıyorum. Kışın hastalıklarım nedeniyle pazara gidemiyorum ama yazın iki pazarda da satış yapmayı planlıyorum” şeklinde konuştu. – KIRIKKALE
More Stories
O meslekte asgari ücret 62 bin 500 TL olarak belirlendi
Mahfi Eğilmez’den faiz uyarısı: İndirim’ enflasyonu alt eder mi
Dünyanın en değerli 10 şirketinden ocakta en çok kazandıran belli oldu