14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonrası yaşanan yenilginin ardından seçimlere gölge düşürmek için bir çok manipülasyona başvuran Cumhuriyet Halk Patisi (CHP) 28 Mayıs Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. turu öncesinde de yine aynı yönteme başvurdu.
Seçim güvenliğine gölde düşürmek için seçmen kayıtları üzerinden bir çok yanlış bilgi sosyal medya üzerinden dolaşıma sokulurken bunların en sonuncusu CHP’nin Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu’ndan geldi.
AYNI ADRESTE 300 SEÇMEN İDDİASI
Mullaoğlu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Sadece Hatay İli Samandağ ilçesi, Çiğdede Mahallesinde aynı adreste kayıtlı 300 seçmen tespit ettiklerini iddia ederek “Seçmen listeleri oluşturulurken hilelerin yapıldığına dair çok kuvvetli şüpheler var. Bu işin peşini bırakmayacağız. Hile yapanların cezalandırılması için gerekli bütün yasal yollara başvuracağız. Demokrasimize hileyle yapılan darbeyi asla kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
YALANI ÇABUK ORTAYA ÇIKTI
Ancak, Mullaoğlu’nun seçim güvenliğine gölge düşürmek için yaptığı paylaşımla ilgili gerçek kısa sürede ortaya çıktı. Mullaoğlu’nun bahsettiği yerin Samandağ İlçe Emniyet Müdürlüğü olduğu, 300 kişinin ise asrın felaketi sonrası görev yapmak için il dışından emniyet personeli polisler olduğu ortala çıktı.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI DA YALANLADI
İletişim Başkanlığı da, CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu’nun ortaya attığı ve bazı sosyal medya hesaplarında ve basın yayın organlarında paylaşılan “Hatay Samandağ’da aynı adrese kayıtlı 300 seçmen tespit edildi” iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “İddiaya konu 300 seçmen bilgi kağıdı, depremzedelerin güvenliği için farklı illerden gelen polis memurlarının, ilçe Emniyet Müdürlüğüne gelen seçmen bilgi kağıtlarıdır. CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu’nun, “Hatay Samandağ’da aynı adrese kayıtlı 300 seçmen tespit ettik” iddiası, kamuoyunu yanıltmaya yönelik açık dezenformasyondur.”
