Çin’in teşvikleri piyasalarda ‘devalüasyon’ iması yaratıyor

Çin, Para Politikası Tedbirleriyle Ticaret Gerilimine Müdahale Ediyor

Dünya genelinde ABD ile Çin arasındaki gümrük tarifelerinden kaynaklı riskler öngörülebilirliği azaltırken, tarafların müzakere yapmayı planlaması bu risklerin görece azalmasına neden oldu. Çin tırmanan ticaret gerilimine karşı ekonominin ve finans piyasalarının istikrarını sağlamak üzere para politikası tedbirleri açıkladı.

Buna göre, PBoC, 8 Mayıs itibarıyla geçerli olmak üzere 7 gün vadeli ters repo faiz oranını yüzde 1,5’ten yüzde 1,4’e indirdi. Bunun yanı sıra bankaların zorunlu karşılık oranını 15 Mayıs’tan geçerli olmak üzere 50 baz puan düşürüleceğini duyurdu. Zorunlu karşılık oranlarındaki indirimin finansal sisteme 1 trilyon yuan (yaklaşık 139 milyar dolar) likidite sağlayacak.

“Çin’in Hamlesi Devalüasyon Niteliğinde”

Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, “Çin Merkez Bankasının zorunlu karşılık oranı ve kısa vadeli faizleri düşürmesi bir devalüasyon hamlesi olarak kabul edilebilir.” dedi.

Çin’in bu hamlesinin para birimini zayıflatacağı için sabit kur sisteminde devalüasyon olarak kabul edilebileceğini belirten Eryılmaz, indirilen faizlerin Çin yuanını zayıflatacağını belirtti.

Çin’in geçen yılın ortalarından bu yana büyümeyi yüzde 5’te tutma amacıyla piyasaları desteklediğini aktaran Eryılmaz, gelinen noktanın Çin’in ekonomi teşvik mekanizmasını farklı yoldan yaptığı bir sürece evrildiğini dile getirdi.

Eryılmaz, önceki yaptığı teşviklerde Çin’in iç talebi desteklemek değil, ağırlıklı olarak sorunlu gayrimenkul piyasasını ve belediyelerin yapısını güçlendirmeye yönelik adımlar attığını belirterek, söz konusu dönemlerde ülkeye yönelik tüketimi destekleme adımları atılması gerekliliği yönünde eleştirilerin yapıldığını anımsattı.

Gelinen süreçte Çin yönetiminin, büyümek için iç tüketimi canlandırmaya geçerek taktiksel değişikliğe gittiğini belirten Eryılmaz, “Bu taktiksel değişikliği maliye politikası değil de para politikasıyla da yapmaya başladı. Yaklaşık 1 yıl önce para politikasına çok dokunmuyordu. Faizleri indirdiği zaman yuan değer kaybediyordu, yuan değer kaybettiği zaman oluşacak sermaye kaçışından çekiniyordu. Artık buna mecbur kaldı. Çünkü iç talebini desteklemesi lazım, bunun için krediye erişimi kolaylaştırması ve likiditeyi artırması lazımdı.” diye konuştu.

Eryılmaz, mecburen de olsa bugünkü adımların küresel ticaret savaşının etkilerinin azaltmak amacıyla atıldığını ifade ederek, “Çin, ticaret savaşlarından kaynaklı ihracatının azalacağı ve büyümesinin yavaşlayacağını öngördüğü için büyümede ana motoru tüketime kaydırdı. Bu nedenle faizleri indirdi. Bankalar daha kolay kredi verecek, likidite artacak. Faiz indirimleri ve teşvik adımlarıyla 1 trilyon yuanlık (139 milyar dolar) bir likidite yaratılacak.” ifadelerini kullandı.

Söz konusu teşvikleri piyasalara yansımalarını değerlendiren Eryılmaz, bunun çok olumlu bir gelişme olduğunu, risk iştahını artırıcı bir unsur olarak öne çıktığını kaydetti.

Eryılmaz, başta Çin ve Asya olmak üzere borsaların bundan olumlu yönde etkileneceğini belirterek, “Küresel piyasalarda havayı daha olumluya çevirici bir adım diyebiliriz. Piyasalar, Çin’in teşvik adımlarına devam edeceği yönünde umut besliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Çin, Ticari Gerilimi Azaltmak İçin Desteklerini Artırıyor”

ABN AMRO Kıdemli Ekonomisti Arjen van Dijkhuizen de “Beklendiği gibi, Çinli yetkililer ABD ile tırmanan ticaret anlaşmazlığının yol açtığı olumsuzlukları telafi etmek için desteğini artırıyor.” dedi.

Bu önlemlerin beklentileri dahilinde gerçekleştiğini dile getiren Dijkhuizen, diğer faiz oranlarında da indirimlerin yapılmasını beklediklerini kaydetti.

Dijkhuizen, PBoC’nin desteklerine teknoloji şirketleri tarafından ihraç edilen tahvillerin satın alınmasını desteklemek için ucuz kredi sağlamasını sağlayacak yeni bir borç risk paylaşımının da eşlik edeceğini söyledi.

ABD ve Çin arasında gerçekleşecek ticaret görüşmelerine de değinen Dijkhuizen, “Çin’in sert oynaması için birkaç nedeni olmasına rağmen tehlikede olan büyük çıkarlar ve ticaret savaşının hem ABD hem de Çin ekonomilerine zarar vermesi göz önüne alındığında, her iki ülkenin de gerginliğin azaltılmasından faydalanabileceğini düşünüyoruz.” diye konuştu.

Related Posts

Özgür Özel’den TÜSİAD’a ziyaret

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, haklarında yeni iddianame düzenlenen TÜSİAD’a ziyaret gerçekleştiriyor.

Çalışma Bakanı Işıkhan, Özbekistan’da!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye-Özbekistan Ortak Daimi Komisyonu 1’inci Toplantısı ve Eylem Planı İmza Töreni’ne katılmak üzere Özbekistan’a gitti.

Dev bankanın tahmini sonrası gözler piyasalarda! Gram altın 5 bin lira olur mu?

Altın fiyatları geçen hafta sert düşüş gösterdikten sonra yeni haftada hızlı bir çıkış yakaladı. Salı günü gram altın fiyatı 4 bin 200 lirayı geçerken, ABD’li dev bankadan bir tahmin geldi. Goldman Sachs, ons altın için 4 bin dolar hedefini koruduğunu açıkladı. Peki gram altın fiyatı 5 bin lirayı görür mü? İşte cevabı…

n11’in satışına onay çıktı! Yeni sahibi belli oldu

Rekabet Kurulu n11’in satışına onay verdi. Şirketin yeni sahibi DMSF Holding oldu.

Yatırımcılara ‘Çarşamba günü’ uyarısı: Gram altın için alım zamanı değil

İslam Memiş, bu hafta piyasaların volatil olacağına dikkat çekerek, borsa ve dövizde düşüş öngördüğünü söyledi. Fed’in faiz kararı sonrası, dolar karşısındaki tüm varlıklarda gerileme beklediğini ifade etti. Memiş, yatırımcılara dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayarak altın için önemli bilgiler paylaştı.

Bilişim sektöründe hedef, ihracatı 10 yıl içinde 15 milyar dolara çıkarmak

Türkiye bilişim sektörü, özellikle bankacılık, finans ve teknoloji alanlarındaki başarısıyla yıllık yaklaşık 5 milyar dolar olan ihracatını 10 yıl içinde 15 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir