Richardson’ın araştırması, kentleşme, mahallelerdeki yaban hayatının kaybı ve en önemlisi ebeveynlerin artık doğayla etkileşimi çocuklarına aktarmaması gibi verileri kullanarak, 220 yıl boyunca insanların yaşamlarından doğanın kaybını izledi.
Prof. Richardson araştırma raporunda, 1800-2020 yılları arasında kitaplardaki doğal sözcüklerin kaybolduğunu, bunun 1990’da yüzde 60.6’lık bir düşüşle zirveye ulaştığını ifade etti.
Bilgisayar modellemesi, geniş kapsamlı politikalar ve toplumsal değişiklikler olmadığı sürece doğayla bağlantılılık düzeylerinin düşmeye devam edeceğini öngörüyor; çocukları küçük yaşta doğayla tanıştırmak ve kentsel çevreleri kökten yeşillendirmek en etkili müdahaleler arasında yer alıyor.
Bilim adamları, çevresel sıkıntılarla bağlantılı ‘solastalji’ adı verilen yeni bir zihinsel rahatsızlığı tespit etti. Zürih Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, çevresel değişim insanların düşüncelerini ve duygularını da etkiliyor. Birçok araştırmacının bu sıkıntı için kullandığı kelime de artık ‘solastalji’. Bu kelime, insanların “yuvam” dedikleri yerlerdeki istenmeyen değişikliklerle bağlantılı acıyı tanımlıyor. Solastalji, depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu gibi ruhsal rahatsızlıklarla bağlantılı.
