Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yerel Yönetimler Marmara Bölge Çalıştayı bugün Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde bulunan bir otelde gerçekleştirildi. Çalıştaya Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, il ve ilçe başkanları, belediye başkanları, milletvekilleri, genel başkan yardımcıları ve MYK üyeleri katıldı.
‘SINIR NAMUSTUR SÖZÜNÜN GEREĞİNİ YAPIYOR MUSUNUZ’
Toplantıda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sınır güvenliğine değinerek, “Bugün nasıl oluyor da bütün sınırlarımız yol geçen hanına dönüyor? 100 yıl önce alınan kararlar ve ortaya çıkan tablo, 100 yıl sonra alınan kararlar ve ortaya çıkan tablo. Bir sığınmacı deposuna döndü koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Daha geçen gün Ankara’daki terör eyleminin faillerinin Suriye’den geldiği söyleniyor. ‘Sınır namus’ deniliyor değil mi? Sınırda yazıyor. Şu soruyu iktidar sahiplerine sormak zorundayız. Siz o sınırda yazan ‘sınır namustur’ sözünün gereğini yapıyor musunuz? Gereğini yerine getiriyor musunuz? Eğer getirilmiyorsa bizim halka gidip o gerekleri yerine getirilmesi için çaba harcamamız gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’ne düşen görevlerden birisi de budur. Yüklendiğimiz görevin sorumluluğunu çok iyi bilmek zorundayız. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirirsek Cumhuriyet Halk Partisi asıl o zaman Cumhuriyet Halk Partisi, yani halkın partisi olacaktır” dedi.
‘KİM BU YABANCI ASKERLER DİYE SORDUK’
Irak ve Suriye’ye asker gönderme tezkeresi hakkında da konuşan Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “Önümüzdeki hafta parlamentoda bir tezkere görüşülecek. Tezkere, teröre karşı mücadelede. Teröre hepimiz çıkmak zorundayız. Terör, insanlık suçudur. Terör kimden gelirse gelsin teröre ve teröristlere karşı çıkmak hepimizin namus borcudur. Çözemediğimiz bir cümle var. ‘Gerektiğinde yabancı askerlerin Türkiye’ye davet edilmesi’. 30-35 yıldır teröre karşı mücadele eden, bizim silahlı kuvvetlerimizdir, güvenlik güçlerimizdir. Şehit olanlar orada. Kollarını, bacaklarını, gözlerini verenler orada. Yabancı askerin bizim ülkemizde ne işi var? Eğer sizler Cumhuriyet Halk Partililer olarak bunu bütün Türkiye’ye anlatmazsanız sorumluluğunuz var demektir. Milli Kurtuluş Savaşı’nda bile bir tek yabancı eri almayan bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden terörle mücadele etmek için yabancı askerleri Türkiye’ye davet eden Türkiye’ye geldik. Nasıl oluyor, sorduk. Sayın Bahçeli’ye de sorduk. Diyor ya ‘ben milliyetçiyim’ diye. Sayın Erdoğan’a da sorduk. O da her türlü milliyetçiliği ayakları altına alan bir kişi. Nasıl olduysa bunlar yan yana gelmiş. Kim bu yabancı askerler diye sorduk. Hangi yabancı askerleri Türkiye’ye davet edeceksiniz? Hiç bir türlü öğrenemedik. Başka bir sorunumuz daha var uyuşturucu bataklığı. En temel sorunlardan birisidir. Sığınmacılar kadar temel bir sorun. Şu anda uyuşturucu Türkiye’de bir milli güvenlik sorunudur. Gencecik pırıl pırıl evlatlarımızın o bataklığa sürüklenmesini kimler ortam hazırlıyor?” diye konuştu.
‘İLK KEZ DEVLETİN BU KADAR ÇÜRÜDÜĞÜNÜ GÖRÜYORUZ’
İktidarı eleştiren Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin bu kadar çürüdüğünü görüyoruz. Yargı sisteminin bu kadar çürüdüğünü görüyoruz. Bunu defalarca ve örnekleriyle dile getirmiştim ama sonuçta hepimiz siyasetçiyiz. Ama bugün İstanbul’da görevli bir savcı yargıdaki çürümeyi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na örnekler vererek anlatıyor. Salı günü grup toplantısına bunun bütün ayrıntılarına gireceğiz. Demokrasi adalet yoksa, hukuk dürüstlüğü yoksa, yargı bağımsızlığı yoksa, kuvvetler ayrılığı yoksa siz bir ülkeyi büyütemezsiniz. Bir ülkeyi kalkındıramazsınız” dedi.
‘MİLLETVEKİLLERİNE 3 DÖNEM SINIRI GETİRECEĞİZ’
Kılıçdaroğlu, milletvekillerine 3 dönem kuralı getireceklerini belirterek, “Bir çalışma yapılıyor. İl başkanlarından, ilçe başkanlarına milletvekillerinden sivil toplum örgütlerinden, başka ülkelerdeki uygulamalardan örnekler alarak sorunu çözmeye çalışacağız. Bu ülkenin nüfusunun yarısını kadını yarısı erkekse bir cinsiyet kotası getireceğiz. Milletvekilleri için 3 dönem sınırı getireceğiz. Belediye meclis üyelikleri ve il genel meclis üyelikleri için meslek kotasını getireceğiz. Danışma kurulunu 3 kez arka arkaya toplamayan il yönetimi düşmüş sayılır. Mahalle seçimlerinde en az 1 kadın ve 1 erkek olacak. Çünkü bizim evlere girmemiz, kadınlarla konuşmamız lazım. Onlarla sohbet etmemiz lazım. Onların dertlerini dinlememiz onlara yönelik hangi çözümleri getirdiğimizi onlara anlatmamız gerekiyor. Düzenli aidat ödeyenler kendi milletvekillerini kendi belediye başkanlarını, kendi il başkanlarını bunlar seçecekler” diye konuştu.